Trafonun göz yaşları! Türk korku filmi imdb 9.8

Merhabalar, bu haftaki yazımda bana sürekli yazı yazmam ile teşvik veren kardeşimle olan bir anımı paylaşmak istiyorum. Yıllar yılı öncesine ait sene ben ne bileyim kaç yılında olan bir olay! sanırım kendisi 13 yaşında bende 19 yaşımdayım...
Bir gün akşam üstü arkadaşı ile hazırlanmış dışarda bir cafe de oturmaya gideceklermiş,bunu duyan annem;bu saatte olmaz diye önlerine kota koymuş.bunun üzerine hüsrana uğrayan iki kız suratları düşmüş odamda oturuyorlardı,işten Yen’i gelen ben bunların dramatik hallerine dayanamayıp,haydin kızlar sizi bir güllü oğluna dondurmaya yemeye götüreyim dedim bir sevinç aldı ki bunları sormayın Hilton’da akşam yemeğine götürüyorum sanırsınız :) 
velhasıl kelam bende biraz hazırlanayım dedim siz kankamdan fotoğraf makinasını alın,sizi çekeyim birazda parkta dedim. Kızların Sevinç’leri iki kat  artmıştı bir önceki hafta ben Çamlıca da çok güzel fotoğraflar çektirmiştim kankamla ikimizde fotoğrafçılıkla ilgileniyorduk ve birbimizinde güzel fotolarını çekip Facebook’ta bir kaç paylaşım da yapmaktan eksik kalmazdık. Bu iki Yen’i yetmelerde hep istiyorlardı kendilerinin de öyle fotoğrafları olmasını.  
Ben hazırlanırken,Bunlar hemen yan binamızın altında bulunan evden makinayı alıp gelmeleri beş dakikalık bir süreçte evde olmaları gerekirken on dakika geçti,bende o ara lafa tuttular birbirlerini herhalde dedim ,kankamda az biraz gevezelik yapmayı sever di hani... baktım olacak gibi değil 15 dakika geçti aradım telefonlarından cvp yok kankamı aradım kızlar neden hala çıkmadı ? Dedim oda ne kızları dedi ,makinayı senden alacaklardı!ne demek ne kızları dedim orda değiller mi! Yok kanka dedi hiç gelmediler ki... beni aldı bir telaş nasıl olur ya şaka yapmıyorsun değil mi dedim...Yok da kanka! Sesinden birşeylerin yolunda olmadığını direk anladım “da “ sı ney dedim aceleyle o ara evden çıktım “bizim trafonun orda baliciler  vardı baya babamda polisleri aradı hatta dedi “ kalbim deli gibi atmaya başladı aklımda türlü seneryolarla koşarak gittim trafonun oraya.. balicilerden biri bana doğru elinde poşetle sendeleye sendeleye yürümeye başladı tam o esnada arkadaşım ve ailesi balkona çıkmış hunharca bağırıyorlar Nuray girme kızım oraya! Babası ordan polisler geliyor,silahımı aldım geliyorum dağılın lan gibisinden bir sürü bağırışmalar... 
trafo bizim evin yanındaki binanın hemen yanında arkasında ise ışık görmeyen karanlık bir arazi de takılıyor baliciler oralarda kömürlükler ve uzunca otlardan başka hiç birşey Yok... ön tarafında ise işte bahsettiğim kankamgiller oturuyor... 
Balici bana doğru gelirken şu kelimeyi kullandı “ooo sende mi geldin güzelim hoş geldin demekki sıra sende” kalbim çılgınlar gibi atmaya başladı ve kendimi bir anda onların arasına atmış bulundum deli gibi koşturuyor bağırıyor kardeşlerim nerde diye bağırıyorum gözüm hiç birşeyi görmüyordu, onlarla birlikte ya bende ölecektim yada onlarla kurtulacaktım o zifiri karanlıkta ordan oraya koşturmaya başladım kızların isimlerini haykırararak... bir ara üzerime doğru geldiklerini hatırlıyorum,kapana kısılmış gibi hissediyordum ama ölmekten bana zarar vermelerinden korkmuyordum nasıl bir adrenalin ise tek düşündüğüm kardeşim ve arkadaşını bulmaktan başka hiç birşey düşünemiyordum.. arkadaşımın babasının haykırmalarından olsa gerek onlar çekilmişti gidiyorlar dı o esnayı İnan’ın hatırlayamıyorum ben kömürlüklerin içine girip çıkmaya başlamıştım hiç bir şey görmüyor boyna düşe kalka isimlerini haykırıyor aramaya devam ediyordum.. umudumu yitirmeye başlamıştım bir yerlerde kan kaybediyor lar belkide tecavüz edip öldürdüler sakladılar düşüncesi ile parçalanıyordum yoklar dı hiç bir yerde hiç bir kömürlükte otların arasında yoklardı işte... tekrar caddeye çıktığımda arkadaşım ve annesi Yen’i inmişlerdi Orda ne kadar zaman geçirdiğimi hatırlamıyorum aklıma çöp kutularına bakmak gelmişti... evet bu kadar ümitsizliğe kapılmış o dört beş gözü dönmüş tinercilerin kızları öldürüp çöpe atabileceklerini düşünmüştüm ben konteynera koşarken yukarıdan iki avarelin güle oynaya bize doğru yaklaştıklarını gördüm bunlar bizim kızlardı... o ana kadar hiç birşey olmayan ben ellerim ayaklarım hakimiyetini kaybetti tir tir titriyor ve gözlerimden istemsizce akan yaşlarım.. annesi ve arkadaşımda sonunda yanımdaydılar kızlar yaklaştıkça o avarel sırıtmaları donuklaştı, nerdeydiniz siz dedim daha minelere uğradık cevabı gelmeden kardeşimin suratına indirdiğim tokat.. kankam kızları kaptığı gibi bizim eve götürdü annesi bana sarıldı hönküre hönküre ağlayarak günü bitirdik...  

Olaya biraz da kurgu katmak istiyorum kızlar evden çıktı ordan başlayalım bakalım...

Bir yandan hazırlanıyor diğer yandan saatime bakıyorum kızların çoktan dönmüş olmaları gerekirdi.. arkadaşımı aradım ve neden hala dönmediklerini soracaktım ki ,oraya hiç uğramadıklarını söylediğinde büyük bir şaşkınlık yaşadım. Benim şaşkınlığımın yanı sıra ağzında birşeyler gevelemeye başlamıştı ne söylemek istiyorsan direk söyle sinirlerimi zıplatma diye tersledim.. 
-trafonun orda baliciler  var kızlar kaçta çıktı demiştin..
-on beş dakika oldu
-aman Allahım seni korkutmak istemem ama o aralar çığlık sesleri geldi babamda polisi aradı... dur hemen telaşa kapılma belki onlar değildir... 
kalbim deli gibi atmaya başladı ayakkabılarımı hızla giydim tam çıkacaktım ki,aklıma yanıma birşeyler almam gerektiği düşüncesi geldi. derhal tekrardan mutfağa koştum çantamın içine gözüme en büyük görünen ekmek bıçağını koyduğum an,annem içeri girdi ayakkabılar la burda ne yapıyorsun!! Kızlar nerde? İyice panik yapmıştım ama ona çaktırmam gerekiyordu,annemide telaşa vermemek için sigaramı unuttum! kızlar mervelerde beni bekliyor,af edersin annecim hemen çıkmam lazım. annem arkamdan söylenirken ben kapıyı kapatıp koşmaya başladım...  kalbim yerinden çıkarcasına atmaya başladı... 
trafoya vardığımda onları gördüm hepsinin elinde poşet kendi hallerinde kafaları bir dünya takılıyorlar dı beni görünce hareketlenme oldu ve içlerinden birisi ooo güzelim sende mi geldin buyurmazmızmısın aramıza...  elimi çantama soktum ve yaklaşmaya devam ettim... o esnada gözüm diğer tinercinin ellerinle takıldı kanlar içerisindeydi üstü başı da kanlar içinde! poşetini son nefesini çekercesine çekmeye devam ediyordu,sanki dünyadan tamamen kopmuş gibiydi..  diğer üçü oradaki varlığımın farkında biri bana doğru yaklaşmaktayken o ise tamamen hayattan kopmuştu.. ne yapacağımı bilemiyor onlar bana yaklaştıkça ben çantamda bıçağı kavradım hepsiyle nasıl mücadele edecektim... tam da o esnada arkadaşımın ailesi balkona çıkmış bağırmaya başladılar dağılın gidin burdan,polis çağırdım silahımı alıp şimdi iniyorum diye bağırmaya devam edince,hepsinin bir anlığına dikkati dağıldı bana yaklaşmakta olan baliciye hızla hamle yapıp boğazına bıçağımı dayadım herşey bir anda olmuştu... nefesi üstü başı öyle bali kokuyordu ki neredeyse bayılacak gibi olmuştum... hepsi şok olmuş bir halde bana baktı o dünyadan kopan kişide artık aramıza dönmüştü yerden yavaşça kalktı ve bir adım attı ,bir adım daha atarsanız onun boğazını keserim! söyleyin çabuk nerde kardeşlerim diye bağırdım...ne kardeşleri dedi içlerinden birisi burdan çığlık sesleri gelmiş  o serseri arkadaşının üstü başı kan içinde kardeşlerim burdan geçti ve hala gelmediler yalan söylemeyi kesin sizin onlara birşey yaptığınızı biliyorum polis şimdi gelmek üzere söyleyin ne yaptınız onlara dedim!  Bir yandan gırtlağına bıçak dayadığım kişiyi elimden kaçırmamaya çalışıyor diğer yandan etrafa göz atıp onların da herhangi bir hatamda beni yakalanması için büyük bir mücadenin içinde buldum kendimi ne yapacağını bilemez halde getirin o kızları buraya yoksa ölür diye tehditler savurmaya başladım... az önceki kendinden geçen tinerci şimdi delice bakışları ile gözlerime bakıyor bir kurt gibi üzerime atılmamak için kendini zor tuttuğunu görüyordum... ölesiye korkmuştum.. naptın onlara diyebildim sadece Allah’ın cezası manyak naptın onlar neredeler öldürücem seni diye bağırmaya başladım ve olanlar oldu yap hadi yap dedi üzerime gelmeye devam etti elimin altındaki ona yalvarmaya başladı dur gelme öldürücek bu sürtük beni.. diğerleri haraketsiz yerlerinde duruyor yapma oğlum dur bekle derken aramızda bir metre Bile kalmamıştı tansiyon tavan yapmıştı düşünemiyordum tek baktığım gördüğüm artık ellerindeki kanlardı nasıl oldu bilmiyorum bir anda adamın boğazını kestim ve yere düşerken onların bir anlık dalgınlığı ile diğer adamın göğsüne sapladım bıçağı uzaktan siren sesleri duyulmaya başlamıştı.. söyle nerde kardeşim Allah’ın cezası söyle diyerek üzerine eğildim geberttim onları seni de geberteceğim dedi gözlerinde hiç korku yoktu sanki yerde yatan kişi bendim... bir eli ile bıçağı tutan elimi diğer eli ile boğazıma yapıştı zor nefes alıyordum ya o ölecekti yada ben  siren sesini duyan diğer iki balici çoktan kayıplara karışmışlardı bile....
Elimi kurtardım ve bir kere daha bıçağı göğsüne soktum... ve bir kaç saniye sonra yere yatın at o bıçağı diyen polisler ...  

Arkadaşlar bu kurgu bitmez ben daha mahpuslara düşerim,kızların izi bulunamaz ,sonra iyi halden çıkar kızların peşine düşerim , o iki balicileri bulmaya çalışırım bundan roman çıkartırım kendime şimdi onu fark ettim 🙈😀  


 İşin özü akşam geç vakitte oturun oturduğunuz yerde kardeşlerinizi yakında olsa yollamayın bir yere 🙈😀 zaman kötü anacığım 🙈

Yorumlar

  1. GERÇEKTEN GÜZEL Bİ YAZI OLMUŞ. SOLUKSUZ OKUDUM DEVAMINI BEKLİYORUM :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkür ederim.
N.D

Bu blogdaki popüler yayınlar

Görünmeyenler 13. Bölüm Final

Görünmeyenler...

Görünmeyenler 12. Bölüm